Acarlar Makine Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Acar: “İyi Makine, İyi Servis, İyi Finansman Müşteriye Kazandırır!”

2017 yılında personel yükseltici platform sektöründe 750 adetlik satışa imza atan Acarlar Makine, pazara sunduğu Haulotte platformları ve kiralama müşterilerine verdiği servis hizmeti ile sektörün örnek aldığı bir firma olmayı sürdürüyor.

Son 5 yılda katlanarak büyüyen personel yükseltici platform pazarının ilk ve en büyük tedarikçileri arasında yer alan Acarlar Makine, Türkiye’de bu sektörün gelişimine önemli katkılar sağlamaya devam ediyor. Günümüzde büyüklüğü 10 bin adetlere yaklaşan Türkiye personel yükseltici platform pazarının yaklaşık yüzde 40’ını Haulotte marka ürünler oluşturuyor.

Pazarın oluşumunu ve gelişimini yakından izlerken, diğer taraftan da en aktif role sahip kişilerden olan Acarlar Makine Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Acar, firmalarının sektörde ulaştığı noktayı dergimize aktarırken, dünya ve Türkiye pazarlarına yönelik de önemli değerlendirmelerde bulundu.

Öncelikle 2017 nasıl tamamlandı ve 2018 ilk 4 ay nasıl geçti?

Personel yükseltici platform sektörü olarak beklentinin çok üzerinde bir yıl geçirdik. Her yılın başında bir tereddütle yaklaşmamıza rağmen, yıl sonunda bir öncekine göre iyi geçtiğini gözlemliyoruz. 2017’nin 2016 ile benzer pazar büyüklüğüne sahip olmasıyla birlikte ürün grubunda bazı değişiklikler oldu. Özellikle daha büyük kapasiteli ve uzun bomlu makineler, üçüncü havalimanı projesinin etkisiyle pazarda daha fazla yer buldu. Kiralama firmaları ise yüzde 30’a varan büyümeler gösterdiler. Toplam makine satışları ise pazarda boy göstermeye başlayan yerli üreticiler hariç, 2300 adet civarlarında gerçekleşti.

Bu yıla baktığımızda da ilk 3 ayın iyi geçmesinin ardından Nisan ayında geçici bir durağanlık yaşandı. Zaman zaman bu durgunlukları yaşasak da kalıcı ve ciddi bir sorun olarak görmüyorum. Müşteri ve talebin olduğu, karşılığının da alındığı sürece 2018 yılı iyi geçecektir. Dövizin artması ise firmaları zora sokan bir durum. Döviz kredisiyle alınan makinelerin borcu TL bazında artıyor. Yine de ülke olarak esnek bir yapımız var ve talep olduğu müddetçe makine alımı kesinlikle devam ediyor.

“Büyük kapasiteli ve uzun bomlu makineler, üçüncü havalimanı projesinin etkisiyle pazarda daha fazla yer buldu”

Personel yükseltici platform pazarındaki bu büyümenin altında hangi dinamikler yatıyor?

Özellikle şehir hastaneleri ve üçüncü havalimanı gibi projeler etkili olsa da projelerden bağımsız olarak platform pazarının büyümesi sürecektir. En büyük yapılardan en küçük birimlere kadar personel yükseltici platformların kullanımı katlanarak artmakta. Örneğin, bir bina inşaatında 3-4 yıl önce bir adet makaslı platform yer alırken şimdi acarlar-makine-yonetim-kurulu-baskani-serkan-acar (2)her ustada bir makaslı platform bulunur hale geliyor. Bursa’daki bir şehir hastanesi inşaatının elektrik ve havalandırma taşeronluğunu alan firmalarda ayrı ayrı makinelerin kullanıldığını görebilirsiniz. Dolayısıyla platformlar özellikle şantiyelerin olmazsa olmazı haline geldi. Her ne kadar kullanım büyük bir hızla yaygınlaşsa da gidilecek çok yol ve ulaşılması gereken çok insan var. Bu penetrasyonun 10 yıl daha süreceğini düşünüyorum. Yine bir örnek vermek gerekirse, küçük bir kentte yer alan küçük bir elektrikçi dükkanında platformlar yer bulana kadar bu yayılma sürecektir.

“Platformlar şantiyelerin olmazsa olmazı haline geldi”

Kiralama şirketlerinin Türkiye’deki büyümeleri ve performanslarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Pazara yeni giren firma sayısı fazla olmasa da mevcut kiralama şirketleri yıllık en az yüzde 30 mertebesinde filolarını genişletiyorlar. Pazardaki makine kullanımının artması ve kiralama şirketlerinin böylesi büyümesi elbette olumlu gelişmeler. Sektörde sorun teşkil eden konu ise kiralama firmalarının bu kadar hızlı büyümeye finansal direnç göstermemesidir. Bu büyüme hangi alanda yaşanırsa yaşansın, finansal yeterliliğin karşılanamaması sorunları beraberinde getirir. Finansman kuruluşları da bu büyümeye bir yere kadar destek verebilirler. Borçlu olan filo, daha da borçlanıyor ve sürekli bilanço sıkışıyor. Kredi kapasiteleri dolmuş durumda. Dolayısıyla halihazırdaki firmalar, önümüzdeki günlerde yeni yatırımlarına finansal destek bulmakta zorluk çekebilirler. Yine de talep olduğu takdirde arz olacaktır. Yeni şirketler de oluştuğu takdirde bu talepler karşılanmaya devam edecektir. Yerli kiralama şirketlerinin yanında bazı yabancı şirketler de zaman içerisinde Türkiye pazarında yer bulabilirler.

“Sektörde sorun teşkil eden konu, kiralama firmalarının hızlı büyümeye finansal direnç göstermemesidir.”

Sizce kiralama şirketleri arasında satın almalar yaşanabilir mi?

Kiralama şirketleri belirli bir büyümeye ulaştıkları zaman bu hamleleri gerçekleştirebilirler. Örneğin küresel bir oyuncu olan Loxam, başka bir firmayı satın aldığı zaman o firmanın şubeleri ve müşteri portföyünü de ele geçirmiş oluyor. Fakat Türkiye’deki mevcut firmalar henüz o aşamaya ulaşmadılar. Kaldı ki Türk şirketleri, başka firma satın alma yerine genellikle kendi filolarını büyütme yolunu seçerler.

Üçüncü havalimanında çalışan makineler için herhangi bir risk söz konusu mu?

Üçüncü havalimanında çalışan platform sayısı 1.500’ü buldu. Sektörde bu makinelerin projeden bir anda piyasaya çıkması korkusu var. Fakat bu tür projelerden 1.500 makine aynı anda asla çıkamaz. O kadar makinenin projeye dahil olması nasıl ki 1 yılı bulduysa, aynı şekilde çıkmaları da kademeli şekilde gerçekleşecektir. Ayrıca birden fazla kiralama firması belirli adetlerde riski paylaşmış durumdalar. Dolayısıyla adım adım olacak bu dönüşler, sektörde olumsuz olarak bir bomba etkisi yaratmayacaktır.

Yine toplam popülasyona baktığımızda makine sayısının 10 binleri bulduğunu görüyoruz. 3 sene önce havalimanındaki 1.500 makinenin toplam pazar içerisinde daha mühim bir yeri varken artık derinlik artmış durumda. Eskiden bir projeye 10-15 makine giderken bugün 100’leri bulan sayılarda platform siparişleri yaşanıyor.

“Personel yükseltici platform işinin doğasında sahiplenme yoktur”

Kiralama firmaları pazarın en büyük platform müşterisi olmayı sürdürecek mi sizce?

Bir firma, proje bazında 3 tonluk bir kazıcı-yükleyici satın alarak sonrasında başka projelerde de kullanabilir. Fakat personel yükseltici platform işinin doğasında sahiplenme yoktur. Türkiye kiralama pazarında geriden gelen bir ülke olmasına rağmen, 1.000’li adetlerde platformlara sahip kiralama şirketlerinin olduğunu görüyoruz. Çünkü platformlar, kullanılacak projeye göre motoru, metrajı, tipi gibi pek çok değişkenlik gösterebilecek ekipmanlardır. Dolayısıyla sahiplenmeyle gelişecek bir iş alanı olamaz. Hatta platform satın alan kiralamaya dönebilir ama tersi durumun olması söz konusu bile olmayacaktır.

Dünya pazarlarında ne gibi yenilikler yaşanıyor?

Dünyada personel yükseltici platformlara yönelik bir talep patlaması yaşanıyor ve makine bulmakta zaman zaman zorlanıyoruz. Teslim tarihleri de 6-7 ayı bulabiliyor. Türkiye’de gerçekleşen büyümenin yanında stabil devam eden Avrupa pazarları da tekrar büyüme evresine girdi. Çin, Hindistan ve Brezilya gibi yoğunlukla platform kullanmayan ülkelerin hacimleri büyüyor.

Peki sizin pazarda geldiğiniz konum için neler söylersiniz?

Pazar liderliğimiz sürüyor ve toplam pazarın yüzde 40’a yakın bir bölümünü Haulotte marka oluşturuyor. Toplamda ise yaklaşık 4.000’e yakın makinemiz mevcut. Geçtiğimiz yıl 750 adet satış gerçekleştirdik ve bunların içerisinde ciddi oranda büyük bomlular yer alıyor. Bu makinelerde de yüzde 80’lik bir pazar payımız var. Başarımızda satış sonrası hizmetlerimizin, yenilenen Haulotte ürün gamının ve müşterilerle kurduğumuz iyi ilişkilerin etkisi olmuştur.

Servis hizmetlerinde farkınız nedir?

Makaslı platformlarla birlikte ön plana çıkan büyük bomlu makinelerin artışı, servis hizmetlerinde de ayrıca bir ustalığı gerektiriyor. Makaslıların kolay ve zaman almayan tamiratı ile hacimli makinelerin bakımı kıyaslanamaz. Böylesi makinelerin bir günden fazla yatması, kiralama firmalarını ciddi anlamda etkilediği için arıza durumlarında hızlı müdahalelerin gerekliliği de arttı. Günlüğü ve aylık kirası yüksek olan bu makineler, iş aksayınca kullanıcıya da sorun yaratıyor. Bizim fark yarattığımız konular arasında servisin önde geldiğini söyleyebilirim. Bu hizmetlerimizi her geçen gün daha da geliştirmek için sürekli bir yenileme içerisindeyiz. İşlerimizin yoğunluğu arttıkça personel sayımızı da arttırıyoruz. Ayrıca daha iyi ve kapsamlı servis hizmetleri verebilmek için yeni bir yer arayışındayız. Bulunduğumuz lokasyon olan Kurtköy-Tuzla bölgesi, bizim için stratejik bir önem arz ediyor ve yeni hizmet noktamız da yine bu bölgede olacaktır.

“Daha iyi ve kapsamlı servis hizmetleri verebilmek için yeni bir yer arayışındayız”

Pazardaki yıllanmış makinelerinize yönelik olarak nasıl bir servis politikası izleyeceksiniz?

Öncelikle Haulotte makinelerimize olan talep yüzde 75 kiralama firmaları ve yüzde 25 nihai kullanıcılar tarafından gerçekleşiyor. Pazarda yer alan toplam 4 bin makinemizin bin adedi, kuruluşumuzu takip eden ilk 5 yıl içerisinde, geri kalan 3 bini ise yakın tarihlerde teslim edilmiştir. Pazarda yaşanan bu logaritmik artış sebebiyle çok sayıda yıllanmış makine görmemekteyiz. Bununla birlikte elbette gelecekte yaş alacak olan makineler için kapsamlı revizyon hizmeti vermeye yönelik altyapı ve planlarımız var. Kaldı ki makineler yer aldıkları projelerde tam zamanlı çalışma içerisindeler ve makinesini kapsamlı bakımlara gönderecek firma henüz yok diyebilirim.

Acarlar Makine ve Haulotte olarak müşteri sizin için ne ifade ediyor?

Biz pazar liderliğini sürdürmemizden dolayı rehavete kapılmıyoruz ve ciddi rakiplerimiz olduğunun da bilincindeyiz. Müşterilerimize daha iyi neler sunabileceğimizin çalışmalarını sürdürüyoruz. Kısacası iyi servis, iyi makine ve iyi finansman müşteriye kazandırıyor. Biz, müşteriye kazandırma felsefesini her zaman benimsedik. Zaten sürekli bir ticaret de bu bakış açısını gerektirir. Ticari faaliyetimiz boyunca süren bu yaklaşımımız, gelecekte de çizgisini bozmadan devam edecektir. Dolayısıyla müşteriler için hem Haulotte hem de Acarlar Makine, kendini her konuda geliştirmeye devam ediyor diyebiliriz.

“Biz, müşteriye kazandırma felsefesini her zaman benimsedik”

Ruthmann ürünlerinizin satışları için neler söylersiniz?

2017 yılında 7 büyük makine teslim ettik. 65-75 metre sınıfı için bu iyi bir rakamdır. Fakat ülkemizde Ruthmann’ın da yer aldığı jumbo platform satışlarında genel bir düşüş gözlemliyoruz. Geçtiğimiz yıl totalde 10 civarı makinenin geldiği düşünülürse, bu azalışta ikinci el makinelerin Türkiye pazarına girmesinin büyük etken olduğunu söyleyebiliriz. Maalesef kullanıcılarımız eder-değer hesabında bazen yanlışlıklar yapabiliyor ve ucuza alınan ikinci el jumbo platformları, yine ucuza kiralayarak esasında zarar ettiğinin farkına varamıyorlar. Bu, işin kendi kendini öldürmesine sebebiyet veren bir faktördür. Elbette belirli metrajlarda makineler Türkiye’ye ikinci el olarak gelebilir. Fakat ikinci el ve fiyat ilişkisini birlikte kurgularken hesap hatalarının yapılması pazara negatif etkide bulunuyor.

Ürün yelpazenizde farklı markalar yer alacak mı?

Bünyemize farklı markalar dahil etmeyi düşünmüyoruz. Ortağı olduğumuz Haulotte başta olmak üzere ihtiyaca göre Ruthmann, Teupen ve Ommelift ürünlerini de müşterilerimize ekstra hizmet vermek amacıyla sunuyoruz. Çünkü müşteri akülü makaslı platformunu ve eklemli teleskobik bomunu alıyorsa, örümcek platformunu da bir şekilde tedarik etmek istiyor. Dolayısıyla ana markamız olan Haulotte ve tamamlayıcı ürünlerimiz ile müşteri ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğiz.

Son olarak personel yükseltici platform sektörüne bir mesajınız var mı?

Önceki yıllarda Acarlar Makine dışında bu işe dört elle sarılan şirket bulunmazdı. Şimdi ise güzel olan, bu işi ciddi yapan firmaların artış göstermesidir. Gerek Platformder gibi bir kuruluşun ortaya çıkışı, gerekse de tedarikçi ve kiralama firmalarının yaptığı yatırımlar sayesinde sektörün büyümesi hızlandı. Bu durum beni de memnun ediyor. Hep birlikte ve en iyisini yapalım diye düşünüyorum. Kaliteli rekabeti sürdürürken sektörün daha iyi yerlere gelmesinde birlik olmanın önemine inananlardanım…

Kaynak: FMRENT

Bu gönderiyi paylaş